İngiltere Championship ekiplerinden Hull City, liglere verilen milli arada kamp yapmak için Antalya’nın Belek bölgesine geldi. Hazırlıklarına burada devam eden turuncu-siyahlı ekipte futbolculardan Abdülkadir Ömür, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. ‘MANCHESTER CITY’NİN TEKLİFİ BAZI GECELER UYKUMU KAÇIRIYOR’Yıllar önce İngiltere’den gelen teklif hakkında yorumlarda bulunan Abdülkadir Ömür, “Türkiye’de olmaktan dolayı mutlu ve huzurluyuz. Çünkü ne zaman memleketimize gelsek bu güzel insanlarla bir araya geldiğimiz zaman ister istemez insan bir mutlu oluyor, ayrı bir gururlanıyor. İkinci olarak da dediğiniz gibi yıllar önce öyle bir teklif gelmişti. O zaman da gerçekten çok gitmek istemiştim. Çünkü o zaman kendime göre düşüncem Trabzonspor’daki zamanımın bittiğini ve bir an önce Avrupa’da kendimi daha fazla geliştirip önce Trabzonspor’u daha sonra da ülkemi yurt dışında temsil etmekti amacım. Ama o zamanki kulüp başkanımız Ertuğrul Doğan ve Ahmet Ağaoğlu kendileri bana bir sene daha en azından burada Trabzonspor’da kalmamı rica ettiler. Ben bunu da inkar etmiyorum. Ayrılmak istediğimi söylemiştim. Kariyerimdeki kırılma anı açık ara Manchester City teklifiydi. Bazı geceler hala uykumu kaçırıyor. O dönem başkanımıza da ‘Bu kadar yükseğe nasıl çıktılar’ demiştim. Manchester City 26 milyon Euro teklif etmişti. Reddettiklerinde çok yutkundum. Bir şey diyemedim. Bırakmadılar. Kariyerimde kırılma noktasıydı. Elbette kalınca Trabzonspor’daki çocukluk hayalim olan şampiyonluğu yaşadım.” dedi ve ekledi: ‘HEDEFİMİZ PREMİER LİG’E ÇIKMAK’Her futbolcunun hayalidir Premier Lig’de oynamak. Biz de bu hayali gerçekleştirmek için en azından İngiltere’ye geldik ve ortak noktamız Acun ağabeyle, Tan ağabeyle ve hocamızla beraber Premier Lig’e çıkmak. Burada bu takımda oynayan herkesin hayali de bu. Çünkü Premier Lig sizin de onaylayacağınız üzere dünya futbolunun en çok izlendiği ve bir futbolcunun oynamaktan keyif aldığı, hatta taraftar olarak da gittiğimizde keyif aldığımız bir lig. Tabii ki her yastığa kafamı koyduğumda neden acaba o zaman teklifi reddettiklerini düşünüyorum. Daha sonra da çok fazla düşününce tabii ki işin içinden çıkamadığım için belki de bu hayalin Türk ortamıyla beraber Premier Lig’e çıkmanın hedefiyle yaşıyorum diyebilirim” ‘TRABZONSPOR’DA OYNADIM; BASKININ VE STRESİN MERKEZ YERLERİNDEN BİR TANESİYDİ’İngiltere Championship’in kalitesi hakkında da açıklamalarda bulunan Ömür, “Ligin kalitesine gelecek olursak, belki de çok fazla Türkiye’de izlenmediği için biraz küçümseniyor olabilir. Hem fiziki olarak hem de tempo olarak bence dünya futbolunda ilk 6’ya girebilecek seviyede bir lig olduğunu düşünüyorum. Ben de belki gelmeden önce izleme fırsatım olmadığı için Türkiye’deki arkadaşlarım ve insanların düşündüğü gibi düşünüyordum. Premier Lig’in bir altındasınız. Premier Lig’e çok yakın olduğunu hissediyorsunuz ama bir o kadar uzaksınız. Kimin kimi yenebileceği veya kaybedeceğini tahmin edemiyorsunuz. Bu da aslında rekabet ortamını biraz daha arttırıyor diyebilirim. Geçen seneye nazaran bu seneki takımlar biraz daha bu lige uygun ve güç farkının ortadan kalkabileceğini düşündüğüm takımlar. Türkiye’deki farka gelecek olursak, biliyorsunuz Trabzonspor’da oynadım; baskının ve stresin merkez yerlerinden bir tanesiydi. Hiçbir Türk taraftarını burada yargılamak istemiyorum ama bence en büyük fark biz orada herhangi bir maçı kaybettiğimiz zaman, tabii ki bunun analizini yapıyoruz neden kaybettiğimize dair. Ama orada taraftarlar buna şu gözle bakıyorlar, çocuklarını maça alıp gelip tabii ki takımı destekliyorlar ve onlar da kaybetmek istemiyorlar. Ama o maç bittikten sonra inanın biz 3-0 da yenilsek, 2-0 da yensek veya berabere de kalsak tüm taraftarlarımızı bizi çağırıyor, alkışlıyorlar. Ve bizim bu maçı unutup 3-4 gün sonra tekrar bir maç oynayacağımızı bize hissettiriyorlar. Trabzonspor’da herhangi bir maçı kaybettiğimiz zaman, ben bir Trabzonlu olduğum için bunu daha fazla hissediyordum. Yani dışarı çıksak acaba insanlar bize ne diyecek? Kızacaklar mı diye düşüncesine kapılıyorduk. Bu da bir futbolcunun mental olarak, bir sonraki maça hazırlanmasını zorlaştırıyordu. İngiltere’de bence en büyük fark insanların bizim futbol anlayışımıza saygı gösterdiğini düşünüyorum. Çünkü tek maç üzerinden bizi değerlendirmiyorlar. Çok maç var ama Türkiye’de biraz daha günü birlik oluyor bu olaylar. Eğer o gün kötüyse ve kaybettiysen gerçekten bazen acımasız bir şekilde yargılanabiliyorsunuz” şeklinde görüş belirtti. ‘ACUN AĞABEY DE ALIŞTI ARTIK İNGİLTERE’DEKİ DURUMA’Hull Cityli futbolcu Abdülkadir Ömür, sözlerine şöyle devam etti:“Acun ağabey tebrik için geldi, evet. Hatta geçen sene de bu yaşanmıştı. Bu sene de Stok City maçından sonra 1-0’dan 3-1 yenmiştik. Geldi tüm takımı ve hocamızı tebrik etti. Çünkü 1-0’dan geriye dönmüştük. Geçen sene de içeride hangi maç olduğunu hatırlamıyorum. Ya berabere kaldık son dakikada gol yedik galiba ama çok iyi bir performans göstermiştik. Play-off yolunda ilerliyorduk. Kaybetmememiz gereken bir puan kaybetmiştik o gün aslında. Acun ağabey soyunma odasına geldi ve bize söylediği söz hani yeter ki böyle oynayın puan kaybedebilirsiniz. Acun ağabey de alıştı artık İngiltere’deki duruma. Türkiye’de olsa belki öyle bir tepki vermeyecek. Neden kazanamıyoruz diye tepki verecekti. Ama İngiltere’deki futbol anlayışına biraz daha alıştığını düşünüyorum. Keza bizim de öyle. Sadece tebrik için geliyor diyebilirim.” ‘HER ANTRENMANDAN SONRA ÖZEL OLARAK HOCAMIN YARDIMCILARIYLA ÇALIŞIYORUM’Ofansif oyunculara biraz daha fazla yük bindiğini dile getiren Ömür, “Hocamız; minimum hata, olabildiğince hızlı futbol ve atak futbolu istiyor. Bunu istemesindeki en büyük sebep de elindeki gerçekten belki şu an oyuncu grubu tam birbirine adapte olmuş değil. Gerçekten bunun etkisi var. Hocamızın da dediği gibi adım adım daha iyi oluyoruz. 16 oyuncunun sezon başında gelmesi ve tekrardan bir araya gelmesi zor bir durumdu. Her antrenmandan sonra özel olarak hocamın yardımcılarıyla zaten çalışıyorum. Hocamın istekleri özellikle ofansif oyuncular için skor katkısı yapmasını istiyor. Her ligde böyledir ama ligin sonu gerçekten hiç belli olmuyor. 3 maç üste aldık. Play-off potasına 3 puan uzaklığındaydık. Ne olacağı hiç belli olmayan bir lig. Bazen bazı şeyler için çok geç diye düşünebiliriz ama o çok geç dediğimiz anda bazı şeylerin başlangıcıdır. Ofansif oyunculara biraz daha fazla yük biniyor bunun farkındayız. Bunun için hem bireysel kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Hem de hocamın yardımcıları sağ olsun her antrenmandan sonra özel olarak ilgileniyorlar” ifadelerinde bulundu. ‘TÜRKİYE’DE BİR ALTYAPI SORUNU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’Türkiye’deki en büyük problemin altyapıdaki oyuncuları fiziksel olarak iyi yetiştirememekten kaynaklandığını söyleyen 25 yaşındaki oyuncu, “Bunu söylemek kesinlikle benim haddime değil ama Türkiye’de bir altyapı sorunu olduğunu düşünüyorum. Çünkü biz de o dönemde Yusuf ve Uğurcan ağabeyle çıktığımız zaman aslında altyapıdan oyuncu çıkaralım diye değil de o zaman oyuncuya ihtiyaç vardı diye çıkarılmıştık. Çünkü o dönemde altyapıdan ne kadar yetenekli veya ne kadar iyi olursanız olun gerçekten A takımda forma giymek zordu. En büyük problemimiz altyapıdan A takıma çıkarılırken fiziksel olarak oyuncuları iyi yetiştirememekten kaynaklanıyor bence. Fizikselin yanı sıra burada bence bizden iki üç adım önde olmalarının sebebi de futbolcuların mental olarak fizikselin dışında futbola çok iyi hazırlıyorlar. Kesinlikle Türkiye futbolunu veya Trabzonspor’u küçümsediğimi söyleyemem. Çok büyük emekleri var bende. Çok fiziksel bir lig İngiltere Lig’i. Türkiye’de genel olarak altyapı performanslarında fiziksel olarak çok önem göstermediklerini düşünüyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
TFF'de antrenör eğitimi Emre Aydemir’e emanet